Yapay görme işlemini RPA teknolojisi le birleştiren işletmeler mevcut yetenek krizini aşarak rekabetçi ortamda hayatta kalabilme hedeflerine ulaşabiliyor. Robotik Süreç Otomasyonu (RSO / RPA), kuruluşların tekrarlayan ve manuel görevleri otomatikleştirmesine yardımcı olarak değerli insan kaynaklarını daha stratejik işlere kaydırmaya olanak tanıyan, hızla büyüyen bir teknolojidir.
Bir yazılım otomasyonu biçimi olan RSO, adından da anlaşılacağı üzere, veri girişi, belge işleme ve müşteri hizmetleri sorguları gibi tekrarlayan, rutin görevleri hızlı ve doğru bir biçimde yerine getirebilmek amacıyla botları (otomasyon scriptleri) kullanır, ve bu özelliğiyle hemen her sektördeki şletmelerde kullanıma uygundur.
Ek olarak, RSO sayesinde işletmeler verimliliği ve üretkenliği de arttırabiliyor. McKinsey tarafından hazırlanan bir raporda, iş süreci otomasyonu kullanıldığında işlerin %60'ında zamandan yaklaşık %30 tasarruf edilebildiği bildirilmiştir. Ayrıca, ReportLinker'ın araştırmasına göre, küresel RPA pazarının 2030 yılına kadar yaklaşık 19 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Otomasyon yazılımı şirketi UiPath ise, "RPA kullarak, yazılım robotları sayesinde işinizdeki sıkıcı ve tekrarlayan görevlerden kurtulursunuz" diyor.
IBM İngiltere ve İrlanda Veri, Yapay Zeka ve Otomasyon Direktörü Ebru Binboğa ise, maliyetleri düşürmek, beceri eksikliklerinin üstesinden gelmek, sürdürülebilirlik hedeflerini tutturmak ve çalışanlarının zaman ve yeteneklerini en üst düzeye çıkarmak amacını güden otomasyon teknolojisinin kuruluşlar için giderek daha önemli hale geldiğini belirtiyor.
"Akıllı süreç otomasyonu (yapay zeka ve otomasyon teknolojilerinin birleşimi) müşterilere sunduğumuz teklifimizin temelini oluşturuyor" diye belrten Ebrı Binboğa, "IBM, kuruluşların daha iyi sonuçlar elde etmesi için yüksek etkili bir otomasyon seçmelerine ve uygulamalarına yardımcı olacak araçlara, bilgi birikimine ve uzmanlığa sahip olduğundan, çalışanlarn sadece insanlara özgü temel alanlara odaklanmasına olanak tanır" diye sözlerni tamamlıyor.
Yapay görme ile otomasyon
SS&C Blue Prism'in baş teknoloji sorumlusu Tony McCandless'ın da dile getirdiği gibi, süreçler ve sistemler gelişmiş otomasyonla optimize edildiğinde, şirketler sadece verimlilik arttırarak rekabetçi olmanın ötesine geçerek, değişken iş ortamında sıradışı gelişmeler de gösterebilmektedir. Yine de, otomasyonun tam potansiyeline ulaşabilmesi için yapay görme teknolojisine ihtiyaç vardır.
"Makine öğrenmesi (ML), yapay zeka ve RPA, gelişmiş otomasyonun değerini tartışırken sıkça duyduğumuz terimler" diye açıklayan McCandless, "Ancak yapay görme, bu teknolojilerin tam potansiyelini ortaya çıkarmanın kilit bir parçası olmasına karşın otomasyon işlemine nadiren dahil edilir" diyerek bu konudaki eksikliğe parmak basıyor.
McKinsey raporuna göre, otomasyon son yıllarda giderek daha hızlı bir şekilde benimsenmeye başladı ve şirketlerin sektörler arasında rekabetçi kalabilmeleri için gerekli hale geldi. "Sonuç olarak, ön ve arka ofis süreçlerinin önemli bir kısmı, belgeler, videolar veya metin kutuları, kaydırma çubukları veya ekranlardaki düğmeler gibi nesneler olsun, görsel unsurlarla uğraşmayı gerektirdiğinden dolayı yapay görme kullanımı oldukça arttı. Birçok kuruluşta, büyük ölçekte otomasyon yapacaksanız, muhtemelen büyük ölçekte bir tür görüntü verisi işlemeniz gerekecek" diye devam eden McCandless, yapay görmenin en sık kullanıldığı alanlardan birinin doküman işleme olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: "Makine öğrenimi ile birleştirilmiş yapay görme sayesinde, akıllı belge işleme (IDP) olarak adlandırılan işlem gerçekleştiriliyor: belgeleri otomatik olarak işleme ve sınıflandırma, basılı veya el yazısı verileri çıkarma ve ardından daha fazla otomasyon için okunan içeriği deşifre etme işlemi yapılıyor." Örneğin bu teknoloji, genellikle çok sayıda belgeden veri toplanmasını gerektiren belli başlı süreçlerde insan müdahalesine olan ihtiyacı en aza indirerek, finansal hizmetler gibi geleneksel olarak kağıt ağırlıklı ve süreç odaklı sektörleri dönüştürmektedir.
Bununla birlikte, yapay görme otomasyonu sadece ölçeklendirmeyle ilgili olmayıp, aynı zamanda daha doğru sonuçlar ve insanların yaptığı işi daha iyi bir hale getirmekle de ilgilidir: "Bu görevlerin sıkıcı bir şekilde tekrar ediyor oluşu, hata oranlarını oldukça arttırarak, özellikle IDP ile işlenebilen el yazısı belgelerle uğraşırken memnuniyetsizliğe ve işi bırakanların sayısında artışa yol açmaktadır" diye açıklamada bulunan McCandless,
"Aslında, yapay görme tabanlı teknolojiler otomasyonda merkezi bir rol oynuyor. Örneğin, otomatikleştirilecek süreçleri tanımlamak için insan çalışanlara güvenmek yerine, otomatikleştirilecek süreçler kaydedilir ve ardından tüm süreci baştan sona tarif etmek için diğer teknolojilerle birlikte yapay görme yazılımı kullanılırak dijital çalışanları (botları) programlamak için gereken girdiler toplanır."
RPA: Enerji tasarrufu ve verimlilik artışı
Binboğa tarafından da açıkladığı üzere, RPA gibi akıllı otomasyon çözümleri, işletmelerin müşteri hizmetlerini iyileştirmekten çalışanlar için tekrarlayan, düşük değerli görevleri otomatikleştirmeye kadar çeşitli zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilmektedir. Kendisinin özetlediği gibi, "Örneğin, maliyetleri azaltmak isteyen kuruluşlar, verimliliği arttırarak ekip iş yükünü azaltmak için IBM Robotik Süreç Otomasyonunu kullanarak insan girdisi gerektiren diğer öncelikli işlere çalışanlarını odaklayıp üretkenliği artırabilir." Örneğin kurumsal varlık yönetiminde, bu süreçleri daha enerji verimli ve etkili hale getirmek için RPA ve makine öğrenimi kullanılıyor. RPA ve süreç madenciliği, işletmenin çeşitli düzeylerinde veri odaklı inovasyonun desteklenmesine olanak tanıyor. Çeşitli alanlardaki hataları ve israfı ortadan kaldırmak üzere süreçleri otomatikleştirmek için RPA'dan yararlanılabiliyor. Gelecekte, insanların hem işlerinde hem de iş dışında daha tatmin edici bir hayat yaşaması bu sayede mümkün olacak. Yapay görme, yalnızca insanlara daha fazla fırsat yaratmakla kalmayıp, önlerinde ne tür zorluklar ve belirsizlikler olursa olsun, işletmelerin giderek gelişen bir ortamda başarılı bir şekilde yol almalarına, maliyet düşürmelerine ve verimlilik artışına olanak tanıyabilmektedir.
